Erkek Adam Gibi Yaşamak: Nedir Bu İşin Aslı Astarı?

Erkek olmak doğuştan gelir ama erkek gibi yaşamak tercih meselesidir. Doğduğunda cinsiyetin bellidir ama karakterin, duruşun, hayat karşısındaki tavrın senin eserindir. Bugün sokakta yürüyen, aynaya bakan, sosyal medyada poz kesen herkesin "adamım" demesi kolay. Ama mesele gerçekten erkek adam olabilmekte. Çünkü erkek adam lafla değil, duruşla yaşar. Sözünün eri olur. Gücünü gösterdiği kadar sınırlarını da bilir. Hem bakanı etkiler, hem aynaya gururla bakar.

Peki bir erkek neden "erkek gibi" yaşamalı? Çünkü bu hayatta senden bir şey bekleniyor. Sadece senden değil, ailenden, çevrenden, hatta kendinden... Güçlü olman gerek, çünkü zayıfı koruyacak olan sensin. Akıllı olman gerek, çünkü aptalların bedelini toplum öder. Bakımlı olman gerek, çünkü dış görünüşün iç disiplinin yansımasıdır. Kısacası; bu dünya sana kolaylık vadetmiyor ama sen zorlukları erkekçe karşılamayı seçiyorsun.

Bak kanka, erkek olmak sadece kas yapmak, sakal bırakmak, motor sürmek değil. Bunlar işin eğlenceli kısmı. Gerçek erkeklik; sabah uyanınca o yataktan kalkmak, bedenini disipline etmek, zihnini çalıştırmak, söz verdiğin yerde olmak, işini tam yapmaktır. Bir kadınla birlikteysen onu korumak, yanında değilsen bile ona güven vermektir. Baban yaşlanınca elinden tutmak, kardeşin düşerse kaldırmaktır. Kendin için yaşarken, başkaları için sorumluluk almaktır.

Kendine bakmak, erkekliğe ihanettir diye bir düşünce dolaşıyor ortalıkta. Bırak onları. Erkek adam ter kokar devri bitti. Şimdi erkek adam temiz olur, yakışıklı olur, düzgün giyinir, saçına sakalına özen gösterir. Çünkü ne kadar sert olursan ol, kendine saygın yoksa, kimse sana saygı duymaz. Erkeklik, kendini salmak değil; kendine sahip çıkmaktır. Temiz bir cilt, düzenli bir stil, etkili bir parfüm; bunlar lüks değil, karakter göstergesidir.

Erkeksi şeyler demişken… Evet, dövüş sporları, ağırlık kaldırmak, araç motorları, kamp, doğa, strateji oyunları, liderlik, girişimcilik... Bunların hepsi testosteronla yoğrulmuş yaşam alanlarıdır. İçgüdülerini bastırma, onları şekillendir. Hayatta risk al, korkularının üstüne yürü. Çünkü erkek adam konfor alanında değil, savaş alanında büyür. Ve unutma; ne kadar kural varsa, adam gibi olan onların efendisidir.

Bu blog, maskülen enerjini yeniden inşa edeceğin, çürümüş erkeklik algısını toprağa gömüp yerine demir gibi bir karakter dikeceğin yer. Burada sana kimse pamuk şeker uzatmaz. Ama omzuna bir el koyar, “Kalk lan artık, yeter bu kadar pineklik” der.

Hazırsan, başlayalım dostum. Çünkü sen bu dünyaya çay karıştırmak için değil, fırtına çıkarmak için geldin.